At kuyruğu bitkisi geçmişten günümüze kadar hem Avrupa’da hem de Anadolu’da popüler bir bitkidir. Eski çağlarda Antik Roma ve Yunan imparatorluklarında çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. İçeriğindeki ‘silica’ ile kemikleri güçlendirdiğine inanılmıştır.
Latince adı, ‘Equisetum Arvense’ olan At kuyruğu bitkisi atkuyruğugiller familyasındandır. Anavatanı Avustralya’dır. Sert ve soğuk hava koşullarına dayanaklıdır. Su kenarlarını, sulak çayırları, orman açıklarını ve balçıklı toprağı sever. 25-60 cm yükseklikte ve sapı 3-6 mm civarında olan türlerdir. Kışın yapraklarını dökmeyen çok yıllık, otsu bir bitkidir. Kırkkilit otu olarak da bilinen bitki çiçeksizdir. Sporla çoğalır. Birbirinden farklı ama aynı zamanda çıkan iki sürgünle ürer. Bu sürgünlerden biri kısır, diğeri üreme sürgünüdür. At kuyruğu ismini de atların kuyruğuna benzerliğinden dolayı almıştır.
At Kuyruğu Bitkisinin Faydaları Nelerdir?
-Vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan antiseptik, antibakteriyel ve büzücü nitelikleri vardır.
-Diş eti ve ağız enfeksiyonlarının yanı sıra boğaz iltihabını tedavi etmek için gargara olarak kullanılmaktadır.
-Mide ülserlerinin iyileştirilmesine de yardımcı olur.
-Atkuyruğunda bulunan flavonoidlerin varlığı, bu bitkiyi güçlü bir idrar söktürücü yapar.
-Anti-inflamatuar özelliklerinin mesane ve böbrek bozukluklarına rahatlama sağladığı bilinmektedir.
– Çocuklarda yatak ıslatma ve yetişkinlerde inkontinans tedavisinde fayda sağladığı bilinmektedir. Ağır adet görme durumunda da yardımcı olur.
-Kalp damar problemleri olan kişiler için faydalıdır.
-Romatizma, artrit ve kemik erimesini tedavi etmek için kullanılır.
-Konjonktivit gibi göz iltihapları için iyi bir çözümdür.
–Ödemin ve suyun atılmasında yararlıdır.
-Yaraların iyileşmesinde, burun kanamasının durdurulmasında ve kanamaların önlenmesinde etkilidir.
-Bacaklardaki kronik şişliği azalttığı bilinmektedir.
-Saç uzamasında etkili bir bitkidir.