Bipolar bozukluk, “maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişiklikler” olarak tanımlanır. Önceleri Manik depresif bozukluk veya manik depresyon adıyla bilinen, öz Türkçesi iki uçlu duygulanım bozukluğu olan, bipolar afektif bozukluk, riskli davranışlar nedeniyle ilişkilere ve kariyere zarar veren, tedavi edilmediği zaman intihara bile yol açan ciddi ruhsal bir hastalıktır.
Bipolar Bozukluğun Nedenleri Nedir?
Kanıtlanabilen bir neden yoktur, ancak genetik geçiş olabileceği gösterilmiştir. Beyindeki biyokimyasal problemler bu kişileri duygusal ve fiziksel strese daha duyarlı hale getirir. Bipolar bozukluk her yaşta ve her cinsiyette ortaya çıkabilir, kişilerin psikolojik yapıları, sosyal durumları ile ilişkili değildir.
Bipolar Bozukluğun Bulguları Nelerdir?
4 farklı duygudurum süreci olabilir:
1) Mani
Genelde aşırı keyifli olma, enerji artışı, uykuya gereksinim duymama, yorgunluk hissetmeme gibi kişiye hoş gelen duygularla başlar. Bazen hastalandığını o sırada kabul etmeme ve çabuk sinirlenme, aşırı tepki gösterme gibi belirtiler de eşlik edebilir.
Manik dönemde aşağıdaki bulgular günler boyunca devam eder:
Kendini aşırı mutlu ve taşkın, enerjisini artmış hisseder, bazen de aşırı öfkeli olabilir.
Çok az uykuya rağmen çok fazla enerjiktir.
Diğerlerinin yetişemeyeceği kadar hızlı konuşur.
Düşüncede hızlanma olur, zihninde düşünceleri hızla akmaya başlar.
Konsantrasyon kaybı vardır, dikkati çabuk dağılır.
Kendini güçlü, önemli, diğerlerinden üstün görür.
Fazla para harcama, cinsel aktivitede artma, hızlı araba kullanma, aşırı miktarlarda iş yapma gibi davranış değişiklikleri görülebilir.
Daha ciddi olgularda gerçekte olmayan sesler duymak, nesneler görmek gibi halüsinasyonlar ve dış gerçeklikle ilişkisiz hatalı inanışlar yani hezeyanlar (şüphecilik, takip edildiğini düşünmek, kendini önemli ve üstün özellikleri olan biri zannetmek vb.) görülür.
2) Hipomani
Maninin daha hafif formudur. Hipomanik dönemde hastanın duygudurumu yükselmiştir, normalden daha iyi hisseder, bu dönemde daha üretkendir. Belirtiler hasta ve yakınları tarafından fark edilebilir ancak manide olduğu kadar hayatı güçleştirmez. Kişi genelde bu duygudurumdan hoşnuttur ve ilaçlarını bile kesebilir. Bu dönemden sonra birden mani veya depresyon gelişebilir.
3) Depresyon
Haftalar boyunca hemen her gün ve bütün gün boyu devam eden belirtiler bulunur:
Üzgün, kederli hisseder veya normalde zevk aldığı şeylere karşı ilgisini kaybeder.
Kendine bakımı azalır.
Çok uyumaktan veya hiç uyuyamamaktan, sabah çok erken uyanmaktan yakınır.
İştah kaybı veya artışı görülür.
Konsantrasyon problemleri veya karar vermede güçlükler yaşanır.
Kendini değersiz, suçlu hissedebilir.
Enerji kaybı vardır.
İntihar, ölüm düşünceleri olabilir.
Gündelik hayatını sürdürmekte güçlük çekebilir.
Ağır depresyonda da halüsinasyon veya hezeyan görülebilir.
4) Karma Dönem
Gün içinde sıkça değişen mani ve depresyon belirtilerinin aynı anda yaşanmasıdır.
Bazı hastalar bu dönemlerin hepsiyle zaman zaman karşılaşırken, bazı hastalar sadece manik dönem veya depresyon ve hipomani dönemleri geçiriyor olabilir.
Bipolar Hastalarına Öneriler
Önemli olan, alışılmış olağan bir ortamda, sizden fazla şey talep etmeyen ve size güvenen insanlarla birlikte olmanızdır.
Alıştığınız faaliyetlere devam etmeniz yararlı olabilir. Depresif eğilimlerde yapabildiğiniz en küçük işlerden bile yararlanıp kendinizi ödüllendirmelisiniz. Başkalarının ölçülerine göre davranmaktan sakının, kendi ölçülerinizi bulmaya çalışın. Maniye eğilim gösteriyorsanız, günlük yaşamınıza olağanın dışında ne katabileceğini bulmaya çalışın. Her zaman geçerli olan kural şudur: Kendi ölçütlerinizi bulmalısınız.
Geçirdiğiniz bunalımın bedensel olduğuna ikna olmayın. İç hastalıkları uzmanlarının ateş konusundaki argümanlarını bir yana bırakın ve güncel sorunun arkasındaki nedenler üzerinde düşünülmesini talep edin.
Eğer bir psikolojik eğitim programına katılıyorsanız, iyi dinleyin: Psikiyatların bilgilerinin de nispeten sınırlı olduğunu fark edeceksiniz. Doğru cevaplar bulmanın en iyi yolu diyalogdur.
Temel ihtiyaçlarınıza dikkat edin: Sağlıklı yeme içmeye, düzenli uyumaya ve temiz hava almaya.
Sizin için doğru olan bir aktivite derecesi tespit edin – ne çok fazla ne çok az: Değişiklik yapın, ama yolunuzu şaşırmayın; dayanıklı olun, ama monotonluktan kaçının. Başkaları için sağlıklı olmayan şeyler (örneğin vardiyalı çalışma) kural olarak hastalara da tavsiye edilmemelidir.
İlişkilerinizde kendi kişisel ölçü ve gereksinimlerinize dikkat edin: Az sayıdaki iyi dost, çok sayıdaki kötü dosttan iyidir. Bazen geri çekilme yararlı olabilir; ancak biraz değişikliğe herkesin ihtiyacı vardır. Uzak fakat güvenilir ilişkilerinizi muhafaza edin.